Viral hepatitler ülkemiz dahil tüm dünyada yaygın olarak görülen, karaciğer kanseri siroz gibi ciddi hastalıklara ilerleyebilen ve ülke ekonomilerine tanı ve tedavi yöntemleriyle ciddi yük oluşturan hastalıklardır. Hastalık bulgularının geç dönemde ortaya çıkması ancak erken tanı ve tedavi ile ilerleyici hastalığın gelişmesi önlenebilir. Hepatitlerin birçoğunun aşıyla önlenebilir olması nedeniyle farkındalığın artırılması amacıyla 28 Temmuz tüm dünyada Dünya Hepatit Günü olarak belirlenmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı Hepatit Günü için belirlediği tema, “Hepatiti Test Et ve Tedavi Et” iken 2022 de bu hedef ‘ne tür hepatitleri olursa olsun, insanların tedavi ve bakıma daha iyi erişebilmeleri için hepatit bakımını birincil sağlık tesislerine ve topluluklara daha yakın hale getir ‘ olarak belirlenmiştir. Böylece risk altında olan veya hastalığının farkında olmayan kişilerin bu konuya dikkati çekilerek teste yönlendirilmesi ve hastaların tedavi olma oranlarının artırılması hedeflenmektedir.
Hepatit, tanım olarak karaciğerin iltihabıdır ve pek çok sebebe bağlı olarak oluşabilir. En sık sebeplerin başında viral enfeksiyonlar gelmektedir. Viral hepatitlere sebep olan farklı hepatit virüs tipleri (hepatit A, B, C, D ve E) bulunmaktadır.
Dünya şu anda çocukları etkileyen yeni bir açıklanamayan akut hepatit enfeksiyonu salgınıyla karşı karşıyadır. Etkeni henüz belirlenemeyen virüsle ilgili tanımlama çalışmaları devam etmektedir. Bu salgınla birlikte akut hepatitler tekrar gündeme gelmiştir. Akut hepatit enfeksiyonlarının çoğu hafif hastalığa neden olur ve hatta fark edilmez. Ancak bazı durumlarda komplikasyonlara yol açabilir ve ölümcül olabilir. Yalnızca 2019'da, akut hepatit A ila E enfeksiyonlarının komplikasyonları nedeniyle dünya çapında tahmini 78.000 ölüm meydana gelmiştir. .
Viral hepatitler akut tabloya yol açtığı gibi bunlardan hepatit B, C ve D kronik karaciğer hastalıklarına yol açmaktadır. Küresel çabalar, hepatit enfeksiyonları B, C ve D enfeksiyonlarının ortadan kaldırılmasına öncelik vermektedir. Akut viral hepatitin aksine, bu 3 enfeksiyon, uzun dönemde siroz ve karaciğer kanserine yol açarak 1 milyondan fazla ölümle sonuçlanan kronik komplikasyonlara neden olur. Bu 3 tip kronik hepatit enfeksiyonu, hepatit ölümlerinin %95'inden sorumludur. Kronik viral hepatiti teşhis etmek, tedavi etmek ve önlemek için rehberliğe ve araçlara sahip olsak da, bu hizmetlerin ulaşabilir olmasını sağlamak gerekmektedir.
Hepatit A enfeksiyonuna neden olan hepatit A virüsü bulaşı esas olarak fekal-oral yolla (hasta kişilerin dışkısından atılan virüsle kontamine su ve gıdaların tüketilmesiyle) gerçekleşmektedir. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir. Hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı, ve Hepatit A aşı uygulamaları korunmada önemli yollardır. Hepatit A aşılaması 2012 yılından itibaren rutin çocukluk aşı takvimi içerisinde yer almaktadır.
Hepatit B ve Hepatit C;
• Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla
•Uygun şekilde steril edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi girişimler ya da diş hekimliği müdahaleleriyle
• Kullanılmış enjektör paylaşımıyla
• Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla
•Uygun şekilde steril edilmemiş araçlarla yapılan dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla
• Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla
• Anneden bebeğe doğumda ve sonrasında
• Korunmasız cinsel ilişkiyle bulaşabilir.
Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yolu aşılanmadır. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşı olup ülkemizde 1998 yılında rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir.
Hepatit C virüsüne karşı etkili aşı henüz bulunmamaktadır. Fakat ülkemizde 2016 yılında geri ödeme kapsamına alınan yeni ilaçlarla tedavide %95 üzerinde iyileşme sağlanmaktadır. Aşı dışında hastalıktan korunmanın en etkili yolu bulaş yoluna ilişkin korunma önlemlerinin alınmasıdır.
Hepatit D virüsü, sadece hepatit B virüs (HBV) ile enfekte olan kişilerde hastalığa neden olmaktadır. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Hafif seyreden HBV enfeksiyonunun seyrini hızlandırarak komplikasyon oranlarını artırır. Bulaşma esas olarak HBV ile aynıdır ancak cinsel yolla bulaş ve anneden bebeğe bulaş riski düşüktür.
Hepatit E virüsü (HEV) bulaşı HAV gibi fekal-oral yolla gerçekleşmektedir. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür, özellikle gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığı daha ağır seyreder. Gebelerde son 3 aylık dönemde HEV enfeksiyonu geçirildiğinde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.
Bu bilgiler eşliğinde DSÖ 2030 yılına kadar hepatitin ortadan kaldırılmasını hedeflemektedir. Bu hedefe ulaşmak için DSÖ, ülkeleri aşağıda belirtilen hedeflere ulaşmaya çağırıyor:
•Yeni hepatit B ve C enfeksiyonlarını %90 oranında azaltın
•Karaciğer sirozu ve kanserden kaynaklanan hepatit kaynaklı ölümleri %65 oranında azaltın
•Hepatit B ve C virüsü olan kişilerin en az %90'ının teşhis edildiğinden emin olun
•Uygun olanların en az %80'i uygun tedaviyi almasını sağlayın
Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından mevcut rehberler bu hedefler doğrultusunda güncellenerek gerekli çalışmalara başlanmıştır. Hastanemizde tüm hepatit hastalıkları için tanı ve tedavi hizmetleri 1 profesör, 4 Doktor öğretim üyesi ve 8 asistan doktordan oluşan uzman ekibimiz eşliğinde verilmektedir. Ailesinde hepatit hastalığı olan, riskli temas öyküsü olan ve aşılama durumunu bilmeyen kişiler tarama muayeneleri için enfeksiyon hastalıkları polikliniklerine muhakkak başvurmalıdır. Başvuru sonrasında yapılan değerlendirmeler sonrasında hastalık tespit edilenlerin tedavisi, aşı ihtiyacı olanların aşılama takviminin oluşturularak aşılamasının sağlanması hizmetleri polikliniklerimizde verilmektedir.
Dr. Öğr. Üyesi İlknur Şenel
Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji