Fizik Tedavi Ünitemiz
19 Aralık 2023

TARİHÇE

Giresun Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı 2011 yılında Yrd. Doç. Dr. İlker İlhanlı tarafından kurulmuştur. 2014 yılında göreve başlayan Prof. Dr. Canan Çelik ile birlikte, kliniğimiz eğitim kliniği kriterlerini sağlamış ve 2016 yılından itibaren Anabilim Dalı’mızda uzmanlık eğitimi verilmeye başlanmıştır. 01 Ocak 2017 tarihinden itibaren afiliasyon (ortak kullanım) protokolünün imzalanması ile birlikte, bugünkü adı ile “S.B. Giresun Üniversitesi Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi” nde geniş bir kadro ile Fiziksel tıp ve Rehabilitasyon Eğitim Kliniği olarak sağlık hizmeti yanında, Tıp Fakültesi öğrencilerine lisans eğitimi ve tıpta uzmanlık öğrencilerine uzmanlık eğitimi programları verilmektedir. 
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği bünyesinde 3 öğretim üyesi, 5 araştırma görevlisi doktor, 1 sorumlu hemşire, 10 hemşire, 4 fizyoterapist, 2 fizik tedavi teknikeri, 1 iş-uğraşı teknikeri ve 3yardımcı personel bulunmaktadır. Kliniğimizde araştırma görevlisi ve tıp fakültesi öğrencilerinin eğitimi kapsamında teorik ve pratik ders programları sürdürülmekte, ayrıca pazartesi ve çarşamba günleri klinik içi eğitim programları (eğitim vizitleri, olgu tartışmaları, seminer ve literatür eğitimleri ve jimnasyum vizitleri) uygulanmaktadır. 
Kliniğimizde yoğun sağlık hizmeti sunmanın yanı sıra, kuruluşundan bu yana aktif bir bilimsel çalışma ortamının sağlanmasına ayrıca önem verilmektedir. 2014-2018 yılları arasında kliniğimiz öğretim üyeleri tarafından uluslararası hakemli dergilerde toplam 64 makale, ulusal hakemli dergilerde 12 makale yayınlanmış, 5 bilimsel kitap bölümü/kitap yazılmıştır.


Klinik Hizmetler

Romatizmal hastalıklarda ilaç tedavileri, özellikle kas-iskelet sistemi kaynaklı ağrıların tedavisi, ağrı tedavisinde ısı, ışık, elektromanyetik dalga ve elektrik akımlar gibi fiziksel ajanların kullanılması, sakatlık ve engelli olma durumları da dâhil olmak üzere fonksiyon kaybına yol açan hastalıklarda, fonksiyon kaybının azaltılması veya ortadan kaldırılması, hastanın yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve özürlülüğü ile beraber yaşayabilmesinin öğretilmesi, anabilim dalımızın görevleri arasındadır.
GRÜ Prof. Dr. A.İlhan Özdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet binamızdaki 20 yataklı kliniğimizde, 3 öğretim üyesi, 5 araştırma görevlisi doktor, 4 Fizyoterapist, 2 Fizyoterapi Teknikeri, 1 iş-uğraşı teknikeri, 1 sorumlu hemşire ve 6 Hemşire görev yapmaktadır. Üç ayrı poliklinikte hastalar muayene ve tedavi edilmekte ve fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitemizde yüzeysel ve derin ısıtıcılar, elektroterapi, lazer terapi, manyetik alan terapisi ve vakum terapisi, ESWT gibi son teknoloji cihazlar ile fizik tedavinin ilgi alanına giren tüm hastalıklarda teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verilmektedir. Kliniğimizde;

Kas, eklem, kemik, bel ve boyun ağrısı yapan tüm hastalıklar
İltihaplı veya iltihapsız romatizmal hastalıklar
Yaygın kas ağrıları, yumuşak doku romatizmaları
Kireçlenmeler
Boyun ve bel fıtıkları
Kemik erimesi (osteoporoz)
Kas hastalıkları
Felçli hastaların rehabilitasyonu (inme, omurilik yaralanmaları, multipl skleroz, serebral palsi vb.)
Kırık rehabilitasyonu
Protez ameliyatı olmuş hastaların rehabilitasyonu
Ampute hastaların rehabilitasyonu
Spor yaralanmaları
Sinir sisteminin diğer ağrılı hastalıkları (sinir sıkışmaları, zonaya bağlı ağrı vb.) gibi hastalıkların tedavisi ile birlikte;
Yumuşak doku enjeksiyonları, 
Ağrılı, hassas ve tetik nokta enjeksiyonları
Kuru iğneleme, PRP enjeksiyonları
Proloterapi enjeksiyonları, Akupunktur tedavisi, Nöral terapi enjeksiyonları
Eklem sıvısının boşaltılması, eklem içi enjeksiyonlar,
Şok dalga/ESWT uygulamaları,
Spastik hastalara botulinum toksin (Botoks) enjeksiyonları,
Yürüme eğitimi, özel egzersiz tedavileri,
Ağrılı ve spazmlı hastalarda kineziotaping-bantlama tedavisi gibi tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. 

Romatizma

Eklem, kemik ve kas ağrılarına neden olan bir hastalık grubudur. Çok sayıda hastalık bu grup içerisinde incelenmektedir.
İltihapsız romatizmalar (eklem kireçlenmeleri veya kas romatizması gibi) oldukça sık görülür. Karadeniz bölgesinde çok yaygındır. Ailesel yatkınlık olabilir. İltihaplı romatizma bulguları yoktur. Kanda iltihap belirtileri bulunmaz. Özellikle soğuk ve nemli hava şartlarında şiddetlenir. Hareket ile ağrı artar, istirahat ile azalır. Ağrı kesici, kas gevşetici ilaçlar, sıcak uygulama bazen soğuk uygulama, fizik tedavi, kaplıca tedavisi vb. iyi gelir.
İltihaplı romatizmalar (romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi) iltihapsız olanlara göre daha nadirdir, ancak Karadeniz bölgesinde çok görülmektedir. Genetik yatkınlık oldukça fazladır. Eklemlerde şişlik, kızarıklık, ısı artışı, eklem veya omurgada özellikle sabaha karşı artan gece ağrısı, genellikle yarım saatten uzun süren, hareketle açılan sertlik, katılık, sabah tutukluğu hali, kanda iltihabı gösteren değerlerde yükselme, diğer iç organ veya damarların tutulumu bazı özelliklerindendir. Her hastalık için tedavi farklıdır. Kortizonlu ilaçların, bazı kanser ilaçlarının düşük dozlarının, biyolojik ajan denilen çok kuvvetli ilaçların raporlu olarak uzun süreli bazen ömür boyu kullanıldığı tedaviler verilmektedir.

Bel ağrısı

İnsanların %80’i hayatının bir döneminde bel ağrısı deneyimi yaşamıştır. Ağır kaldırma, ters hareketler, uygunsuz pozisyonlarda oturma veya yatma, terleyip soğuma bel ağrısına neden olabilir. Her bel ağrısı fıtık değildir. Bel ağrısı olanların sadece %5’i bel fıtığıdır. %95’i kas ağrısı veya kireçleme ağrısıdır. Omurgayı tutan iltihaplı romatizma olmadığından emin olunmalıdır. Bel fıtığı omurlar arasındaki disklerin taşıp bacaklara giden sinirleri veya omuriliği sıkıştırmasıdır. Fıtık hastasında bel ağrısı, bacaklara yayılan ağrı, uyuşma, karıncalanma, kramp, his kaybı ve güçsüzlük olabilir. Bel fıtığı olanların sadece %3-5’inde ameliyat gerekmektedir. Yani bel fıtığı da dahil olmak üzere bel ağrılı hastaların çoğunluğu ilaç tedavisi, fizik tedavi ve rehabilitasyon programı ve egzersizler ile ameliyat olmadan günlük hayatına devam edebilir. Bel kasları mutlaka güçlendirilmelidir. Bu tedavilere yanıt vermeyen ilerleyici kas gücü kaybı, his kaybı ve geçmeyen ağrısı olan hastalar cerrahiye sevk edilebilir. 

Boyun ağrısı

Özellikle masa başında baş öne eğik durumda çalışanlar, bilgisayar başında uzun süre kalanlar, uygun olmayan yatak ve yastık kullanımı, boyun ağrılarına neden olmaktadır. Yaklaşık olarak her üç kişiden biri boyun ağrısı yaşar. Kas ağrıları ve kireçlenme en sık nedenlerdendir. Boyun fıtığı var ise ve kola giden sinirler sıkıştığında, özellikle kola, göğse veya sırta yayılan ağrı, kollarda uyuşma, karıncalanma, his kaybı, güçsüzlük söz konusu olabilir. Tedavisi bel ağrılarında olduğu gibidir. Boyun kasları mutlaka güçlendirilmeli, boyun düzleşmesi varsa egzersiz ile düzeltilmeye çalışılmalıdır.
Hem bel ağrılarında hem de boyun ağrılarında röntgen, tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri ile teşhis doğrulanabilir.


Kemik erimesi-osteoporoz

Özellikle menopoza giren kadınlarda kemikteki mineral yoğunluğunun azalması ve kemik yapısının bozulması sonucu artmış kırık riski ile karakterize bir hastalıktır. Erkeklerde, hormon bozukluğuna yol açan bazı hastalıklarda ve kemik erimesi yapabilen ilaçları kullananlarda görülebilir. Karadeniz bölgesinde güneşten yeterince faydalanamayanlarda, özellikle D vitamini eksikliğinin sık olması nedeniyle oldukça sık görülmektedir. Kemik mineral yoğunluğu ölçülüp, kemik yıkımını engelleyen, bazen de kemik yapımını arttıran ilaçların yanında, kalsiyum ve D vitamini kullanılarak tedavi edilmektedir. Kalsiyumdan zengin beslenme ve güneş ışığından yeterince faydalanmaya çalışma hem korunmada hem de tedavide önemlidir. 

İnme

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iskemik kalp hastalıkları ve inme ilk iki ölüm nedenidir. İnmenin toplumsal yükü giderek artmaktadır. Hem toplumsal hem de bireysel olarak, inme ile ilgili risk faktörleri, hipertansiyon, kalp hastalıkları, diabet, yüksek kolesterol düzeyi, sigara, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı ile mücadele önemlidir. Bir vücut yarısında felç, yürüyememe, elini kullanamama, konuşma, yutma ve anlama bozuklukları ile ortaya çıkabilir. Hastaların bağımsızlığını kazanması için özel egzersiz programları, yürüme ve denge eğitimini içeren kapsamlı rehabilitasyon programı uygulanmalıdır.   
UZMANLIK ÖĞRENCİLERİNİN (ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ) EĞİTİM SÜRECİ
Asistanlarımız Eylül ve Nisan dönemlerinde yapılan Tıpta Uzmanlık Sınavları (TUS) ile alınırlar ve eğitim süreleri 4 yıldır. Zorunlu rotasyonları, 4 ay İç Hastalıkları, 2 ay Nöroloji, 1 ay Ortopedi ve Travmatoloji, 1 ay Kardiyoloji, 1 ay Göğüs Hastalıkları rotasyonundan oluşmaktadır. Nöbetler ilk sene ayda 4-6 nöbet ile başlamakta, sonraki dönemde azalarak devam etmektedir. Asistan eğitim programı: Araştırma görevlilerimiz seminer ve literatür sunumları, olgu tartışmaları, hasta konseyleri, her gün yapılan hasta başı klinik vizitleri, pratik uygulamalar ile birlikte, Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (UÇEP) kapsamında anabilim dalı akademik kurulu tarafından hazırlanan ders programlarına katılmaktadırlar. Kliniğimizde karşılıklı saygı ve sevgi ortamı içinde, hasta populasyonunun çeşitliliği ile, semptom analizi ve ayırıcı tanı yapabilme, non-invaziv ve invaziv tedavi yöntemlerini öğrenme ve uygulama, akademik çalışma yapabilme ve makale yazma becerilerini geliştirme imkanı bulabilmektedirler. Ayrıca asistanlarımız ulusal ve uluslar arası bilimsel toplantı ve kongrelerde hem bilgi ve becerilerini güncellemekte, hem de sunum yapabilme becerilerini artırmaktadırlar.