6 Ekim Dünya Serebral Palsi Günü’nde Giresun İl Sağlık Müdürü Doç Dr. Muhammet Bulut, Giresun Üniversitesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Berkan Şahin ve Giresun Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Fazıl Kulaklı, Giresun Üniversitesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan Pediatrik Rehabilitasyon ünitesini ziyaret ederek serebral palsili çocuklarla buluştu. Sonrasında üniversitemiz Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Zerrin Kasap ile serebral palsiyi ve ünitemizde hangi fizik tedavi uygulamalarının yapıldığını konuştuk.
“Serebral palsi, gebelikte veya doğumdan sonraki ilk birkaç yılda bebeğin beyninde gelişen bir hasar sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu hasara bağlı olarak çocuklarda hareket ve duruş bozuklukları, nöbetler, duyu, algı, iletişim ve davranış bozuklukları görülebilmektedir. Bu nedenle birden çok branş ile ortaklaşa takip gerektiren bir hastalıktır. İlerleyici bir hastalık olmamasına rağmen hasarın kalıcı olması nedeniyle tedavisi ömür boyu devam etmektedir. Hastalığın erken tanınması ve rehabilitasyon uygulamalarına erken başlanması, fonksiyonel kaybın minimal düzeyde tutulması açısından çok önemlidir.
Biz çocuk hastanemizde pediatrik branşlar, ortopedi, çocuk ve ergen psikiyatrisi ile iş birliği içerisinde bu hastalığı kapsamlı olarak takip etmekteyiz. Yalnızca çocuk hastaları kabul ettiğimiz pediatrik rehabilitasyon ünitemizde fizyoterapistlerimiz Ebru Yavuzer, Pınar Akyol, Ayşe Taşkıran ve konuşma terapistimiz Emine Bahar ile rehabilitasyon programlarımızı yürütüyoruz. Tedavide; fizik tedavi ve egzersiz uygulamalarından, yardımcı cihazlardan, spastisiteye (aşırı kas kasılmalarına) yönelik ilaç tedavileri ve kas içi toksin uygulamalarından faydalanıyoruz. Uygun çocuklarımızda botulinum toksin (botox) uygulamalarını, anestezi ekibimizin de desteği ile, genel veya lokal anestezi altında uyguluyoruz.
Serebral palsili çocuklarımızın engelliliklerini en aza indirmek, sosyal yaşama katılımlarını arttırmak, ufak müdahalelerle hayat kalitelerini iyileştirmek en büyük amacımız.”